Ekolojik Mücadelede Anneler

Ekolojik Mücadelede Anneler

Yine anneler günü yaklaşırken, anneliği ekolojik perspektiften değerlendirebilir miyiz diye düşünürek bu yazıyı kaleme almak istedik. Kurucu ortağımız Işınsu bir anne. Ve çocukları Mumo’yu kurmasındaki en büyük motivasyon. Annelik motivasyonlarıyla doğa için, çevresi için “iyi” işler başaran kadınların sayısı çevremizde hiç az değil. Dolayısıyla annelikte ekolojik bir şeyler var diye düşünmeden edemiyoruz.

Empati, annelerin çevresel aktivizmde etkin bir rol oynamasında önemli bir faktör. Anneler özellikle çocuklarına karşı yüksek düzeyde empati geliştirmeye meyillidirler, bu da onların çocuklarının gelecekte karşılaşabileceği çevresel tehditlere karşı daha duyarlı olmalarını sağlıyor.

Susan D. Clayton’ın çalışmaları, bu konuda önemli bir referans teşkil eder. Clayton, "Environmental Identity: A Conceptual and Operational Definition" adlı çalışmasında, bireylerin çevresel kimliklerinin nasıl şekillendiğini ve bu kimliklerin çevresel tutum ve davranışlar üzerindeki etkilerini detaylandırır. Clayton, özellikle ebeveynlerin, çocuklarının gelecekte yaşayacakları dünyayı koruma arzusunun çevresel değerlerin benimsenmesinde ve aktivizme katılımda nasıl bir motivasyon kaynağı olabileceğini vurgular.

Bu bağlamda, annelerin çevresel aktivizme yönelik katılımları, çocuklarının maruz kalabileceği çevresel risklere karşı geliştirdikleri empatik tepkilerle açıklanabilir. Annelik duygusu, çocuklarının uzun vadeli refahını güvence altına alma isteğiyle birleştiğinde, anneleri çevresel sorunlar karşısında harekete geçiren güçlü bir içsel motivasyon kaynağı oluşturur.

Türkiye, Dünya’nın dört bir yanı gibi çeşitli ekolojik sorunlarla yüzleşiyor: hava kirliliği, su kıtlığı ve kentsel dönüşüm sadece bunlardan birkaçı. Bu sorunlara karşı gelişen çevresel aktivizmler içerisinde, özellikle anneler ve kadınlar, toplulukları koruma ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma misyonunda ön saflarda yer alıyor. İkizköy ve Akbelen'deki kadınlar, bu mücadelelerde öne çıkan isimlerden sadece birkaçı. Türkiye’deki annelerin çevresel aktivizmde nasıl bir rol oynadıklarını bilerek bu anneler gününü (12.05.2024) ve bu yazıyı onlara adamak istiyoruz.

Muğla'nın İkizköy köyü, termik santral genişlemesi ve kömür madenciliği tehdidi altında. Buradaki kadınlar, özellikle anneler, çocuklarının sağlıklı bir çevrede büyümesi için mücadele ediyor. Bu anneler, sürdürülebilir yaşam biçimlerini savunarak ve yerel halkı harekete geçirerek çevresel değerlerin korunmasında ve çevre politikalarına yönelik farkındalığın artırılmasında kritik bir rol oynuyorlar.

İkizköy’e bağlı Akbelen Ormanı, linyit madenciliği için kesilme tehdidi ile karşı karşıya. Burada, özellikle kadınlar ve anneler, ormanın korunması için direniş gösteriyor. Bu direniş, doğal habitatların yok edilmesine karşı çıkan ve çocuklarının doğal kaynaklardan faydalanabilmesi için mücadele eden kadınların öncülüğünde gerçekleşiyor. Akbelen’deki kadınlar, çevresel koruma ve toplumsal cinsiyet adaleti konularında bilinç yaratmada öncü bir rol üstleniyor.

Çevresel politikaların şekillendirilmesinde anneliğin ve toplumsal cinsiyetin etkisi, daha etkili ve kapsayıcı çözümler sunmamıza yardımcı olabilir. İkizköy ve Akbelen’deki annelerin çabaları, politika yapım süreçlerinde kadınların seslerinin daha fazla duyulması gerektiğini gösteriyor.

 Biz de Mumo olarak, bu çabaları desteklemeye ve sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam ediyoruz.