8. Yaş Manifestomuz
Biz Mumo, 8. yaşımızı kutluyoruz. Ve bu geçirdiğimiz 8 yıl hakkında söyleyeceklerimiz var. Tüketim kültürünün gün geçtikçe ortaya dökülen tüm oyunlarından fazlasıyla sıkıldık.
Markaların; sürdürülebilirlik maskesinin arkasına saklanıp tüketimi pompalamaya devam etmesinden, yaşlanan ve dönüşen bedenlerimiz üzerinden yeni “ihtiyaçlar” üretmesinden, “mış” gibi yapılan içi boş işlerden, tüketicisini önemsiyor görünüp ona sağlıksız ürünler sunmasından ve “Biz bir aileyiz.” söylemiyle başlayıp çalışanların haklarını görmezden gelmelerinden çok rahatsızız.
Ama biliyoruz ki yalnız değiliz. Tüketici değişiyor, biz değişiyoruz. Belki de internetin en büyük mucizesi bu: Artık körü körüne inanmıyoruz. Ürün etiketine, üretim koşullarına ve üreticinin kim olduğuna bakıyoruz. Gerçeği bilmek istiyoruz.
Bunu biliyoruz, çünkü 8 yıldır bu değişimin içindeyiz ve parçasıyız. Bize ezberletilmiş tüketim hikayesini, ne tüketicisi ne de üreticisi olarak hiç sevmedik ve yeniden yazdık. Yemeğimizi koyduğumuz plastiği, giydiğimiz polyesteri, gıdamızdaki pestisitleri sorgulayan çılgınlar olarak 8 yıldır buradayız. Çünkü bu yeni hikayeyi seven binlerce kişi aramıza katıldı.
Bütün bunları neden anlatıyoruz? Çünkü doğadan, birbirimizden ya da bedenlerimizden ayrı olduğumuzu sanarak doğayı talan ediyor, kendi sağlıklı yaşama şansımızı da yok ediyoruz. Bu düzenden çıkışın tek yolu, kopan bağlarımızı yeniden kurmaktan geçiyor.
Önce kendimizle. Bedenimizi duymak, duygularımıza izin vermek, kendimize şefkatle yaklaşmak. Sonra doğayla bağ kurmak. Bir ağaçtaki sincapta, yeni açan nergiste, duvara yansıyan güneşte ve yaş alan derimizde yaşamın bütününü görmek.
Çünkü bağ kurmak, aynı zamanda bakmayı bırakmamak demek. Ve gerçekten gören, kayıtsız kalamaz.
Bağ kurduğunda, bir nehrin kurumasına “kader” deyip geçemezsin. Hızlı modanın her gün tonlarca kıyafeti çöpe atmasına ortak olmak istemezsin. Durur, düşünür, uzun ömürlü olanı seçersin.
İnandığımız gibi üretmek için; yerel kaynakları kullanmayı ve yakınımızdaki üretici dostlarımızla dayanışmayı önceliğimiz sayıyoruz.
Bir hayalimiz var: İyi niyetli üretimin ve farkındalıklı tüketimin el ele verdiği bir dünya. Kâr ve sonsuz büyüme hırsıyla doğaya yük olmak yerine, aynı yeryüzünü paylaştığımızı hatırladığımız; en küçük hareketimizle bile birbirimizi etkilediğimizi bilen insanların, üreticilerin, sanatçıların ve liderlerin çoğaldığı bir dünya...
Bir yandan hayal ediyor, bir yandan üretiyoruz. İlk 8 yılda, binlerce buzdolabı poşeti ve streç film gibi tek kullanımlıkların çöpe gitmesinin önüne geçtik. Kolay değildi. Kargonun plastiksizi bile imkansız görünürken, oldu. Mevcut sistem içerisinde küçük bir üretici olmanın getirdiği zorlukları göğüsledik. Daha yerel ve ekolojik olanı bulabilmek için çaba sarf ettik. Ve en önemlisi: Tüm bunları neden yaptığımızı bıkmadan anlattık.
Çünkü biz, tüm hayalperestler gibi, umut etmekte de inatçıydık. Şimdi, kendi yazdığımız bu hikayeyi ana akım yapma zamanı.
Artık yerel ve doğal olan “normalimiz” olsun, bize iyi gelen seçimler her yeri sarsın diye; o ilk günkü hayalperest inatla çalışmaya devam edeceğiz.
Biz Mumo. Muğla Köyceğiz’de küçük gibi görünen dev bir ekibiz. “Kullan-at” kültürüne direniyor, yerine bağ kurabileceğin, uzun ömürlü ürünler üretiyoruz. Aramıza hoş geldin! Hazır mısın?